Ham maddesi toprak olan çini sanatında, üzeri sırlanarak çeşitli şekillerle nakışlanıp, pişirilmek suretiyle meydana getirilen bir sanat eserini meydana getirmedir. Yapılan işlemlerle vazo, tabak, sürahi vs. ile fayans,porselen, seramik gibi eşyalar süslenen el sanatıdır. Çini sanatı da görsel açıdan bakılarak kişide hoş izler bırakmak üzere yoğunlaşmaktadır. Çini sanatında da renkli dekor ve motiflerle zenginleştirilir. Fayans, porselen tabak, seramik gibi eşyaların süsleme işine “çinicilik” denir. Çini sanatının bir diğer adı olan “Seramik Sanatı” olarak adlandırılmaktadır.
Tarihçesi
Eski bir sanat olan çini tarih bakımından Asurlulara kadar geçmişi olan bir doğu sanatıdır. Bazı kaynaklara göre de günümüz Türkistan, Orta Asya ve İran'da ise, “Sertleşmiş Toprak” anlamına gelen ve “Kaşi” diye adlandırılan çini, porselen ve fayansların ilk defa Çin'den getirilmiş olmasından dolayı, “Çin işi” anlamında ortaya çıkmış bir kelime olarak bilinmektedir. Orta Asya'daki Hunlar, Karahanlılar, Uygurlar, Gazneliler çini ve seramik sanatını kitabelerde ve binalarda yapı malzemesi olarak kullanmışlardır. Orta Asya Türklerinden günümüze kadar birçok Türk devleti ve Türk İslam devletlerince kullanılmış olan sanatlar içerisinde yer almaktadır.
İslam seramiklerinin önemli bir merkez niteliği olarak 833-884 tarihlerinde kurulan Samarra şehridir. Perdah tekniği ile yapılan ilk seramikler, Samarra'da ortaya çıkmıştır. Plaka çini yapımı ilk defa burada gerçekleştirilmiştir. İslam seramik sanatının çok çeşitli kalite ve formda zengin örneklerini Selçuklularda firuze, yeşil, kobalt, mavisi, kahverengi renkli ve transperent sırlı örnekler çok bol bir şekilde görülmekteymiş. İlk gelişmiş Türk çinisi örnekleri 13. yüzyılda Kılıçarslan'ın Konya'daki sarayında görülmektedir. Selçuklular'da çini merkezli şehirlerden Konya, Sivas, Tokat en önemlileri arasında yer almaktaydı. Osmanlılar döneminde buralar merkez olmaktan çıkıp, yerini İznik ve Kütahya'ya bırakmıştır. Selçuklu mozaik çini tekniği ile renkli sır tekniğinin birleşmesi, Osmanlı çinilerine bir başlangıç olmuştur.
Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları çiniyi mimari süslemelerle sıkça kullanmış Anadolu Selçuklu Devleti' nin dağılmasından sonra, çini sanatında Osmanlı Devleti' nin kuruluşuyla yeni bir dönem başlamıştır. Osmanlı çini sanatının muhteşem üslubuna örnek Bursa'da Yeşil Cami ve türbesi ile başlamaktadır. Osmanlı çini sanatında getirdiği yeniliklerden en önemlisi ola sır altı tekniği ile yapılan mavi-beyaz çiniler olmuştur. Daha çok geometrik desenleri yansıtan eserler, zamanla daha farklı bir boyut kazanarak bitkisel kökenli desenler, yazılar, lacivert, sarı, turkuaz, siyah gibi renkler bu sanat dalında daha çok kullanılmıştır.
Çini Türleri
1.Duvar çinileri: Daha çok cami süslemesinde kullanılan çini türüdür. Çini fayanslarla duvarlara süsleme tekniğidir.
2.Evani çinileri: Evani denilen bu tür tabak, vazo, kupa, kase, sürahi, bardak vs. seramik ürünlerinden oluşmaktadır. Bu türe kullanma seramikleri de denilmektedir.
Çini Sanatı Ustaları
1.Baba Nakkas
2.Veli Can
3.Mimar Sinan çini sanatının öne çıkan ustalarıdır.
Çini Sanatının Teknikleri
1.Mozaik Çini Tekniği
2.Sır Altı Boyama Tekniği
3.Renkli Sır Tekniği
4.Perdah Tekniği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder